Sevdiğinizi Öperek Uyandırın

Öpmek belki de dünyanın en masum, en güzel, en naif duygusu. Ne çok aşırı ne çok az. Çok hoş bir olay olduğuna eminim. Öptüğünüz insana sevginizi belli edersiniz. İster yanaktan öpün ister dudaktan. Şu da bir gerçek ki, öptüğünüz zaman hormon salgılıyorsunuz ve bu hormon da aslında sizi mutlu eden bir şey.

Hatta bazen küçük çocuklar düştüğünde "öpeyim de geçsin" deriz. Bunun bilimsel olarak da açıklamasını yaptılar. İyileşmeye katkıda bulunuyormuş öpücük.

Aslında sevdiğimizin de bir göstergesidir öpmek. Bu yüzden flörtünüzü, sevgilinizi, eşinizi öpün. Çok fazla da abartmayın ama farklı olduğunu da hissettirin.

Mesela sabahları eşinizi öperek uyandırın. Öpüşünüzü yanağında dudaklarında hissetsin. Gülümseyerek öpün. Her öpüşünüzde yeniden sevin birbirinizi. Zaten eşiniz de durumu fark edecektir. Hem öpseniz ne kaybedersiniz ki. Güne güzel başlamak sizi de ayrıca zinde tutacaktır.

Sadece uyandırmak için ya da sabahları öpmeyin. Evden çıkarken öpün. Eve gelince öpün. Buluştuğunuzda yanağına buse kondurun. Güzel haber aldığınızda öpün. Sevinince öpün. Yani her anınızı öperek paylaşabilirsiniz.

Öptükçe mutluluğunuz da artacaktır. Ama öpülerek uyanmak gibisi yoktur. Bu yüzden sevdiğinizi öperek uyandırın...

Televizyonu, Telefonu, Bilgisayarı Kapatın ve Sohbet Edin

Gün geçtikçe teknoloji ilerliyor ve sürekli olarak daha yeni telefon, tablet veya bilgisayar alıyoruz. Almakla kalmıyoruz teknolojinin de esiri oluyoruz. Bu konuda aslında suç hep kendimizde. İnsanoğlu o kadar doyumsuz ki. Yetmiyor maalesef bize bu teknoloji sürekli yenisini ve daha iyisini istiyoruz.

İşte burada yanlış yapıyoruz. Birbirimizden o kadar uzaklaşıyoruz. Sohbet edemiyoruz ve ilişkilerimiz zayıflıyor. Bu da tüm hayatımızı direkt etkiliyor. Bunun için yapılacak tek çözüm var. Akşam eve gidince birlikte vakit geçirmeye çalışmak. Bunu da ancak televizyonu, tableti, bilgisayarı ve telefonu kapatarak sağlayabilirsiniz. Aman canım kapatmaya gerek yok demeyin. Tüm iletişiminizi bir telefon engelliyor.

Bu söylenilenleri yaparsanız emin olun bariz farkları sizde göreceksiniz. Hatta belki yıllardır tanıdığınızı düşündüğünüz eşinizi ya da sevgilinizin bazı huylarını, hareketlerini garipseyeceksiniz. Çünkü o hareket ya da huylarını daha önce görmemiştiniz. Neden? Çünkü elinizde telefon vardı. Sosyal medya fenomeni olmak için uğraşıyordunuz ya da haber okuyup bir şeyler öğrenmek istiyordunuz.

Mutluluğunuz için teknolojinin fişini çekin.

Bu söylediğimi ne kadar hayatınıza uygularsanız o kadar kara geçeceğinizi düşünüyorum.

Sevgiyle kalın. Sevgi için teknolojisiz kalın...

Düzenli Olarak Seks Yapın

Bence mutlu olmanın formüllerinden birisi de seks. Seks özellikle erkekler için büyük bir ihtiyaç. Bunu yok saymaya gerek yok. Bu bilindiğine göre yapılacak tek şey kalıyor. Bu ihtiyacı gidermek. Bunun için de mümkün olduğu kadar bu ihtiyaca cevap vermek gerekiyor.

Çözümü ise oldukça basit. Mümkün olduğu kadar eşinizle ya da partnerinizle seks yapın. Süreyi de oldukça uzatmaya çalışın. Eşiniz veya sevgilinizle tenleriniz ne kadar çok temas ederse o kadar olumlu sonuçlarını göreceğinizi düşünüyorum. Bu süreçte hormonlarınız da sürekli olarak salgılanacağı için birbirinize olan sevginiz de artacaktır.

Düzenli olarak kastettiğim şey aslında haftada 1 gibi bir şey değil. Belki her gün bile yapabilirsiniz. Ama 4-5 gün gibi bir ara da vermeyin. Mümkün olduğu kadar çok. Canınız her istedikçe.

Bu konuda kadınları anlıyorum. Biz erkekler kadar çok seks istemiyorsunuz ve bu sizin ihtiyacınız da değil. Ama erkeklerde durum biraz daha farklı. O yüzden belki biraz sapıkça olacak ama erkeklerin canı sizi çektiğinde onlara yol verin. Yolu açın ki o da sizden asla vazgeçemesin.

En azından ben böyle düşünüyorum.
Kadınlar için fazla başınızı ağrımasın. Erkekler için biraz kendinize hakim olun demekten başka yapacak bir şey kalmıyor.

İlişkilerin Olmazsa Olmazı: Fedakarlık

Bu konu aslında bayağı tartışmalı. Sebebi de alışkanlıklarımızdan ve yapmak istediklerimizden vazgeçmek istemeyişimiz. Ama bu şekilde bırakın evliliği aile içinde bile tartışmalar çıkacaktır. Çünkü iki farklı kişiden bahsediyoruz. 5 parmağın 5' i bir mi?

Ama eğer bazı fedakarlıklar yapılmazsa bir ilişkinin ilerlemesi, devam etmesi oldukça zor olacaktır. İki taraf da eğer dediğinde ya da yapmak istediğinde ısrarcı olursa çatışacaklardır. Bu yüzden birisinin mutlaka kendinden fedakarlık yapıp bazı hususlarda taviz vermesi gerekiyor. Bu o kadar zor ki. Nasıl anlatacağımı bilemiyorum.

Şöyle basit örnekler vermeye çalışayım. Mesela izlemek istediğiniz dizi, ikinizin birden ilgisini çekmiyor. O zaman ortak bir dizi arayışında olup onda karar kılmalısınız. Ya da 2 farklı gün 2 farklı tür dizi seçeneği ile ikisini de izlemelisiniz. Burada bir gününüzü sevdiğiniz için fedakarlık etmelisiniz.

Yemeklerden örnek vereyim: Mesela eşiniz salçalı makarnayı çok seviyorsunuz. Siz de yoğurtlu makarna seviyorsunuz. Eşinize uyun. Arada da eşiniz size uysun. Tabi şöyle basit bir çözüm de var: Herkesin sevdiğine göre yapılsın. Yarısı salçalı, yarısı yoğurtlu. Olabilir tabi ki. Bu da bir çözüm yolu. Ama 2 şekilde de fedakarlık oluyor. Ya çok sevmediğiniz yemeği ortak yiyeceksiniz. Ya da 2 ayrı yemek hazırlamak için uğraşacaksınız. Tercih sizin tabi ki.

Tabi ki burada bahsettiklerimin çözümü oldukça basit. Çözülebilir, yapılabilir, büyük sıkıntılara yol açmaz. Ama ya sıkıntı büyürse? Ki emin olun büyüyecektir. Yine de fedakarlık yapıp sevdiğinizi mutlu etmeye çalışın. O zaman hayat daha güzel olacaktır.

Sevdiği için hayatından vazgeçebileceğini söyleyenler: İlişkinizde de bazı alışkanlıklarınızdan vazgeçin. Fedakarlık yapın...

Mutlu Olmak için Sevdiğinizi Mutlu Edin

Yaşama gayemiz aslında tek bir temele dayandırılabilir. Mutlu olmak. Eğer mutluysanız size her şey çok iyi gelecektir. Ne kadar mutlu olursanız o kadar aktif olursunuz. Bu hayatımızın her yerinde geçerlidir.

Hepinizin farklı amaçları da olabilir. Çok iyi bir işiniz olursa mutlu olabilirsiniz. Ya da seyahat ederek dünyayı dolaşmak sizin amacınız olabilir. Ama tüm bu amaçların altında tek bir neden yatıyordur. Mutluluk. Eğer işinizde çok başarılı olursanız mutlu olursunuz. Farklı mekanlar görmek ve fotoğraf çektirmek sizi mutlu ediyordur. Bu yüzden aslında hayatta sadece mutlu olmayı isteriz.

Mutlu olmak yalnız olduğunuz zaman daha zor olabilir. Aşık olmak isteyebilirsiniz. Birisini deliler gibi sevip bağlanmak sizi mutlu eder. Sevmekten ziyade sevilmek daha mutlu edecektir. Birisinden aldığınız duygular ve olumlu düşünceler sizi daha da mutlu kılar. İşte bu yüzden sevilmek ve bundan dolayı mutlu olmak istiyorsanız sevdiğiniz kişiyi, eşinizi, sevgilinizi mutlu edin. Eğer onlar mutlu olursa sizi de mutlu edecektir.

Sevdiğinizi mutlu etmek çok zor bir şey değil bence. Oldukça basit. Günlük yaşantınızdan yapmaktan keyif aldığınız şeyleri yapın. Hoşlandığınız mekanlara gidin. Gezin. Sosyal aktivitelere katılın. Alışverişe çıkın. Film seyredin. Sürekli iletişimde kalacağınız şeyler yapın. Emin olun farkı göreceksiniz.

Mutluluğun sırrı nedir biliyor musunuz?
Bence mutluluğun sırrı mutlu etmektir.

Birisiyle mutlu bir yaşam sürmek istiyorsanız o birisiniz mutlaka ama mutlaka mutlu edin. Eğer o mutlu olursa sizi de mutlu edecektir...

Küçük Sürprizler Yapın

Bu yazının büyük bir çoğunluğu erkekler için. Aşk yaşantınızda veya evliliğinizde süreklilik istiyorsanız sevdiğiniz kişiyi iyi tanımanız gerekiyor. Bu konuda yapılacak şey sevgilinizin ya da eşinizin mutlu olduğu şeyleri bilmekten geçiyor. Kimi kadın küçük hediyeler almaktan mutlu olurken kimisi onunla ilgilenmenizi, bir şeyler paylaşmanızı hatta alışverişe çıkmanızı isteyebilir. Öncelikle sevdiğinizin nelerden hoşlandığını bilmeniz gerekiyor. Ama şu da bir gerçek ki kadınların büyük bir çoğunluğu, yüzde vermek gerekirse %95' i hediyelerden mutlu olurlar. Tek kelime ile bayılırlar.

Bu hediyeler her zaman pahalı olmak zorunda değil. Tamamen size kalmış. Hediye olsun da. Ama hediye olsun deyip 2-3 liraya basit kullanmayacağı şeyler almayın. Daha çok tartışırsınız.

Ha bu arada bahsetmeden geçmek istemiyorum. Hediye almak için illa özel günleri beklemeyin. Eğer normal zamanda hediyeler götürürseniz özel günleri de sadece güzel bir çift söz ile kutlayabilirsiniz.

Hediye olmak zorunda hissetmeyin kendinizi. Çikolata, şeker, basit şekerlemeler de yeterli olacaktır. Yeter ki vereceğiniz zaman güzel olsun. Küçük şeylerle çok büyük mutluluk duyabilirler.

Her şey size bağlı. Küçük şeylerle mutlu olabilirsiniz...

Evliliğin Temel Yapısı: Sevgi ve Saygı

Aslında aşık olmak kadar güzel bir şey yok dünyada. Size her şeyin güzel geldiği durumlardır. Belki de her şeyi kabul edeceğiniz, kalbinizin sürekli olarak yerinizden çıkacakmış gibi atmasını sağlayan anlardır.

Ama aşk sevgi kadar kalıcı bir duygu değil bence. Bu yüzden aşık olduğunuz kişiye karşı sevgi ve saygı duymanız gerektiğini düşünüyorum. Aşkın tükenebilme ihtimaline karşı her daim sevgi dolu olabilmelisiniz. Bu söylediğimi belki anneler iyi bilebiliyor olabilir. Çünkü onlarda evlat sevgisi gibi karşılıksız bir sevgi mevcut. Fakat bu duyguyu bireyler eşlerine, sevgililerine karşı da duymaları gerekiyor. Eğer sevginiz daim olup saygınız sürerse evliliğinizi uzun süreceğine inanıyorum. Şahsım adına ben eşimi çok seviyorum ve saygıda da kusur etmemeye çalışıyorum. Tıpkı bir büyüğünüze karşı hareket eder gibi saygıda ne kadar az kusur olursa ve sevginiz de ne kadar çok olursa o kadar mutlu bir evliliğiniz olur.

Eğer evliliğinizin temellerini sağlam bir yapıya dayandırmak istiyorsanız muhakkak ki sevgi ve saygı üzerine kurmalısınız. Bunun için ekstra çaba sarf etmenize gerek yok. Yapmanız gereken şey sadece ve sadece kalbinizin sesini dinlemek. Bu kadar basit aslında.

Size en büyük tavsiyem aşka aldanmayın. Ama aşksız da kalmayın.

Sevin, Sayın ve Mutluluğu Yakalayın.